4 Şubat 2014 Salı

Bir "menekşe" bir çok şey anlatırsa

Çocukluğumdan beri severim menekşeleri.
Babaannemin her renk menekşeleri vardı salon camının önünde. Onlarla konuşur ve kendisine yol gösterdiklerini söylerdi rahmetli.
Bilemezdim o zaman ne kadar anlamlı bir şey söylediğini.
Belki en sevdiğim çiçek değildi menekşe başlarda ama benim de bir menekşem var son yıllarda pek de çok sevdiğim. Ankara'nın hayatıma kardığı nice güzel şeyden herhangi biri. Güzel bir çiçek. Hem de mükemmel derecede mavi, mükemmel derecede mor ve mükemmel derecede sarı ve yeşillerin en güzelinden. Evet evet hepsi de aynı çiçekte, hepsi aynı menekşe'nin üzerinde.
Bana yol gösteren, ışık da veren ve her karanlıkta birbirimize can cana rast geldiğimiz bir sırdaşlık bizimki.
Benim rengarenk ve ismiyle münhasır bir menekşem var. Babaanneciğimin miras bıraktıkları gibi ve herkesin sahip olabileceği türdeşlerinden biraz farklı bir biçimde.
Sahip olduğum için şükrettiğim ve dostluğuna müteşekkir olduğum o rengarenk menekşe'min varlığına duacıyım... Fiziki ve akli melekelerinin güzelliğine hayran ve sırdaşlığına özlemli.
Mevsimler ve mekanlardan bağımsız olarak, dirayetli bir şekilde dünyanın her yerinde yanımda olduğu ve olacağı için ise ben herkesten daha şanslıyım.
Benim çiçeğim bana çok şey anlatırken yine bu akşam, bir kez daha, bağımsız bu yollarda, yalnız ama ışıklardayım...

Hiç yorum yok: