27 Şubat 2012 Pazartesi

Hani yani

Aslında iyiyim.
Evet iyiyim. Kötüyüm demek biraz ayıp olur.
Evet çok param yok. Yakın geleceğim biraz belirsiz - yani hayatımı planlayamıyorum.
Biraz huzursuzum, endişeli ve kaygılı yani... Sürekli bir ne olacak nasıl olacak diye sorgulama hali.
Ciddi bir boşluktayım.. Yaprak misali sürüklenmeye açık - işte bu da, beni biraz depresif yapıyor...
Ama iyiyim.
Yani biri sorsa diyeceğim cevap bu, gülümseyeceğim ve "iyiyim" diyeceğim...
Ama bu iyilik hali,
ne yazık ki, farklı zamanlarda kalbimi ve egomu acıtmayı başarmış birkaç 'sen' i zırt diye affedebilmemi sağlamıyor.
Yahut, şu ara omuzlarıma binen stres ve yüklerin ortasında kaybolmamaya çalışırken, duygusal olarak yıpranmış olmamı değiştirmiyor.
Asosyalleşmişliğimi, oturduğum yerde çalışmaktan kilo almışlığımı, yeni bir aşka duyduğum özlemi, ya da içinde bulunduğum bedenen yorgunluğu "iyiyim" demek şıp diye uzaklaştırmıyor...
Hani yani, beni, yalnızca buradan okuyanların, 'ölümcül durumda', takıntılı ya da birilerini unutamamış zannetmelerini ve
beni yalnızca yüz yüze görüp konuşanların,  içimdeki karmaşadan zerre haberlerinin olmamasını
değiştirmediği gibi...

Demem o ki okuyucu... Senin sandığın gibi yürümüyor hayat bazılarımız için... bilmem anlatabildim mi???

1 yorum:

ada dedi ki...

:(
bunları okumak beni üzüyo. buluşamadık konuşamadık. uzakta kaldım ve seni duyamamaktan korkuyorum. ıraklaşmaktan yabancılaşmaktan.
telefon yetmio. görmem lazım