11 Haziran 2011 Cumartesi

Aşka Dair

Aşksız zamanların sıradan hüzünleri vardır.
Halbuki hüzünler başka hallere bürünür aşk karılınca içlerine.
Aşk,
damardan tek atımlık ve yeniden uyandırmayacak morfin gibi tereddütsüz girince bedene,
Hüzün de, acı da, neşe de bambaşka bir hal alır.
Aşk,
özlendiğinde,
durduk yere kendinden bahsettirir...
Aşk,
yanlış zamanlarda özlenir inatla ve
Çocuk masumiyetiyle çağırılan Aşk,
Hayvan edepsizliğiyle ulu orta yaşanır ısrarla.
Edep bir kez elini eteğini çekince,
son çıkış da kaçırılmıştır son sürat gidilen bir otobanın o duble yollarında.
Morfinin uyuşturma etkisini, öldüren cazibeyle karıştırır aşk ve
yitip giden edepten sonra geriye kimi zaman toparlanacak bir enkazın dahi kalmamasına sebebiyet verir.
Aşk,
gider, gelir, döner-durur-vurur, yakar, yıkar,
özletir, çektirir, yitirtir, buldurtur, doyurur,
yoksunlaştırır, yoksullaştırır ve yaşatır
ama....
Amasızdır Aşk! hala anlamıyorsan da kalırsın öylece biçare tek başına...

Hiç yorum yok: