22 Ekim 2011 Cumartesi

Niyaz - Allahi Allah


Niyaz TDK'nın verdiği kelime anlamı olarak yalvarmak, yakarmak anlamlarına gelen bir kelimedir.
Niyaz benim için ne anlama gelir?
Yüzleşme demektir.
Bugüne değin hiç açılmamış iç labirentlerime ait kapıların zorlanması. Kimisinin sonuna dek açılması.

Niyaz'a dair söylenecek çok sözüm var aslında, ama şimdilik yalnızca bu şarkı için karaladıklarım çıksın ortaya...
Allahi Allah şarkısını ilk dinlediğim anda bana hissettirdikleri anlatılmaz-tılamazdı. O yüzden, kendimden geçerek yazmıştım saatlerce... Sonra, bir dosta gönderdim yazdıklarımı....Ondan saklamasını rica ettim. Ama şimdi onun da izniyle çok ufak bir kısmını paylaşıyorum... Niyaz'ın bende yarattığı fark biraz daha anlaşılsın diye...
"Don Kişot"'un da izniyle...

....bir anda çölde buldum kendimi. Bir çadırın kenarında, ayaklarıma ve ellerime hatta gözümün bir kenarına çizilmiş herbiri bir anlam içeren çizgilerin oluşturduğu ilginç ama değerli dövmelerle, üzerimde sert esen çöl rüzgarında uçuşan yerel bir giysiyle, öylesine ipek gibi kumun üzerinde oturuyor bir halde buldum kendimi. Alacakaranlık vaktinde gökte tabak gibi ay görünürken canlandı tüm resim gözlerimin önünde. Yalnızdım, Çölde Çay filmindeki kadar çaresiz ama oradaki kadar cesur bir halde… Gözlerimi gördüm bir anda. Hüzünlü bakıyorlardı, sebebini bulamadım… Kapandı perdeler ve yeniden bulunduğum yerde uyandım....



...Şarkıyı kaçıncıdır dinliyorum acaba? 20 ! belki daha fazla...
Sonra tekrar çöle dönüyorum.. Çadırın kenarına.. Boktan boşluğun tam ortasına.. Aydan başka bir ışık, bir yol arar gibi gözlerim.. Belki bir kuzey yıldızı. Hüzünle bakıyor derin derin uzağa.. Kara bir gece, koyu siyah bir örtü misali üzerinde fikrimin gökyüzü. Heybetinde küçük kılıyor, üstüne üstlük bir de uçsuz bucaksız yayılıyor zaman ilerledikçe… Derinden bir müzik sesi geliyor tanıdık gibi ezgileri; bir ud, bir bağlama, vurmalılar, kadife gibi bir ses… Bir anda sonsuz gibi görünen çölde kendine bir dans pisti yaratıyor ruhum, ve ben orada öylece oturmuşken bedenim benden ayrılıyor; sakince, sanki dua ediyormuş gibi dans ediyor – gözleri kapalı karanlığa inat.. Ruhumu özgürleştiriyorum dans ederken.. ve dua ediyorum zamanın yokluğuna, varlığa, düne bugüne, yarına. Çaresizliğimde çaremi buluyorum… Ben varsam, gerisi yok olsa ne yazar...
Gözlerimi açıyorum odamdayım.. Arası yok gibi. Trans gibi.. Sezgimsi, emin olunamayan ama bilinen sürreal birşey; ben gibi, sen gibi, Salvador Dali kokmak gibi..
Karıştırıyorum, karıştırıyorum, bozuyorum… Böylece ipin ucunu görmek kolaylaşacak. Karışık ipler kolay çözülür dikkat etmek lazım yalnızca biliyorum..
Şarkı bitiyor ve selamlıyorum sessizce beni izleyen her bir kum tanesini…
Ruhum bedenime yeniden yerleşirken gözlerimde alışkın olunan bir ışık oluşuyor..
Tenimi yalayan rüzgar dövmelerimde can buluyor ve uyumak için güne veda ediyorum aynı sessizliği bırakarak geride...
.......



Hiç yorum yok: