Fakat ondan bahsedişim şu satırları içindir;
"Bu sabah yağmura uyandı Ankara,
Kışa hazırlıyor sanki bizi
Cama düşen küçük damlalar,
Tamam, sorun değil kazakları çıkarmak alt çekmecelerden,
Ama ya o çekmecelerden, eski anılar da çıkarsa,
Kışa hazırlıyor sanki bizi
Cama düşen küçük damlalar,
Tamam, sorun değil kazakları çıkarmak alt çekmecelerden,
Ama ya o çekmecelerden, eski anılar da çıkarsa,
Sonra işin yoksa,
İçeride damlalar,
Dışarıda damlalar..." (Sabit Sümer)
İçeride damlalar,
Dışarıda damlalar..." (Sabit Sümer)
Dün, hem içeride hem dışarıda yeri gelmiş saklamış
damlalarını ve yeri gelmiş göstermiş, şu güzel Ankara'nın şaşkın çocuklarından biri olarak, abimin dizeleri karşısında saygımdan ötürü sessiz kaldım.
damlalarını ve yeri gelmiş göstermiş, şu güzel Ankara'nın şaşkın çocuklarından biri olarak, abimin dizeleri karşısında saygımdan ötürü sessiz kaldım.
Paylaşmak istedim. Okuyun diye. Bilin adını ve paylaşın duygularını diye diye...
Yaşa sen abicim, yaşa ve yaz... Biliyorum bazen pek ağır gelse de yaşamak da yazmak da, sen hep yaz...
Tarifsiz kalmış içimizi dolduran tüm duygulara tercüman olmak için...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder