9 Eylül 2011 Cuma

Acı-mak

Çok acıyor içim!
İşte bu fikir,
ilk kez belki de kıskanmak fiilini böylesine kuvvetli yaşamak!
Tırnaklarımdan çıkarıyorum midemdeki oturmuşluğu...
Çünkü çok acıyor içim!...
Devam etmeye yardımcı olur musun-uz?
Lütfen...

İncir Reçeli - İsyan

Benim bu derdim ;
Ne yağan yağmurda ,
Ne yalancı sonbaharda ,
Ne bomboş sokaklarda...

Kırılmış her yanım.
Kaybolur zaman saçlarında ,
Gözlerim sokaklarda ,
Sebebi isyan aşkım...

İçim yanar, içim kanar da
İsyan !..
Geriye bir avuç yalan...
Beni bu derde sen attın da , gittin ya kafam hep duman...

2 yorum:

ada dedi ki...

donakalmak!
bir yumrunun gelip mideme oturması.
daha önce söylediklerimden utanmak.
cesaret verdiğim için pişman olmak.
anlayamamak bu adam milletini.
neden o zaman neden?
neden böylesi davranışlar?
kendi kendine hissedilmiş değil ne hissedildiyse.
isyanı çok hakeden bi durum

DA dedi ki...

son bi kaç yazıyı ard arda okudum, iyi gelmedi bana. biliyorum ki iyi gelmeyenler karşısında yazılmışlardı çünkü...

biz bekleriz, dinleriz, çözümlemeye çalışırız... birbirimize omuz oluruz. ama isyan hep birlikte yaşanamaz. kendimize saklarız o anları. yazıyla, ağlamayla, yalnız başına şarkılarda ortaya çıkar hep. ama biliriz ki isyanımızı anlayanlar var hep orda bi yerlerde. bazen odanda arkası sana dönük, bazen uzakta ama kalbi sana dönük. aşk, mutluluk, huzur kadar acı, keder ve isyan da biz insanlar için. dengeli olursa sarsmaz insanı.

ve o vakit bir isyan da benden:
yetmedi mi keder, acı, isyan yaşadığımız. zamanı gelmedi mi artık huzurun, mutluluğun ve aşkın!Dengenin öbür tarafını hak ettik bence artık. Zamanıdır!!!