18 Eylül 2011 Pazar

Bakış

Aç bakışlarını üzerime salan kurtlar etrafta ve diriliğinden utandırılan bir bedeni yaratmakta
ve yine yeniden kendine uzaklaştırmakta bu aralar hayat!
Kuzey'de hiç değişmeyen bir ışık var diye öğretmişlerdi çocukken,
kaybolursan bak ona demişlerdi ve aslında, büyüdükçe o ışığı bulutlar örterse eğer,
o zaman dön yüreğine bak demişlerdi...
Yürek kolay duyulmaz ama bir kez duydun mu o zaman ihya olursun diye öğütlemişti üstadlar!
Duyulan o yürek, kimi gün gelir seni yarı yolda, hem de kurtların arasında parlak bir yıldız gibi bırakır da kaçamazsın dememişlerdi ama.
Bir kez gerçekten titredi mi, rezonansı bulup basanı -SEN'i- unutmanın kolay olmayacağını söylemedikleri gibi.
Şimdi soyunmak isteyip tüm paketlerimden ve yırtarak derimden çıkarmak istercesine titreşimlerin aşksı ışıltılarını,
kurtların da varlıklarına ağız dolusu küfretmek varken,
yine duraksayıp "ah sen" diyorum ya....
İşte o an yine hayatı kendime ama bak cidden bir tek kendime çekilmez kılıyorum.
Yani ben de alıp başını gitme sevdası var ama,
Hiç gelmeyecek olsan da seni bırakmak yok mu buralarda,
İşte o zoruma gidiyor,
O fikir, beni yolumdan alıkoyuyor,
n'aparsın...

Hiç yorum yok: