24 Temmuz 2011 Pazar

27'likler Klübü

Neden bazı yaşlarda hepten vurur hayat insana?
Niye taşıyamaz olur insan ağırlığını yaşamın?
Bir tokat gibi yüzüne çarpıldıkça gerçeklik bütün acımasızlığıyla,
nedir insanı 'hadi kalk, bir kez daha, bir kez daha dene' demekten alıkoyan?
Herşeyi öylece bırakmak mıdır 'çözüm', çözülemeyen düğümleri açabilmek için?
Yapılması gerekli olan fütursuzca boşvermek midir ölümsüz kılmak için bir yaşamı?
Yapabilirliği insanlığı değiştirme gücüne mazharken, niye vazgeçer insan savaşmaktan ?
Katilin maktülü oynamasını sıradan bir yaşam sahnesi olarak görmek ve ölesiye kabul etmek ölümü, geride kalan herşeyin çözümü olur mu gerçekten?
Dünden beri önümden akıp giden hayat sahnesinde gerçek yalana karılıyordu ve
yalan ölümü getiriyordu bir kez daha...
Giden bir daha geri dönmeyeceğini biliyordu ama geri kalanlar yine aynı sahneyi yaşıyordu.
Hayatın ağır gelmeye başladığı yıllarda, yaklaştıkca O yaş, ya bizi de içine alırsa o klüp, o zaman ne olurdu ? diye sorgulatıyordu elini kolunu bağlayarak...
Bize düşen sessizce rahat uyu demek miydi yapılacak onca katkıyı ve sınırsızca gelen ve artık bize ulaşamayacak olan onca ilhamı hiçe sayarcasına...
Yine hatırlatıyordu klüp bize kendini... Sinsi bir gülümsemeyle 'daha çok kez karşınıza çıkacağım' dercesine ve yeniden buruyordu içimizde bir yeri ...
Onlarca insan vatan uğruna ölürken, bir çoğu bok yoluna giderken, bazılarının ipini ise bir kaç hayvan keyfi sebeplerle çekerken,
Yetenekli, ışığa sahip ve değişim gücü olan insanların isteyerek vazgeçmesi şu hayattan,
tarifi mümkün olmayan bir öfke yaratıyordu hayatın tokat gibi çarptığı şu yıllardaki sorgulayan ruhumda.
Öyle bir öfke ki, gidişine üzülmek yerine, gidişine küfretmek geliyordu içimden...
Ama yine de üzülüyordu içimde bir yer, genç giden yaşça yakınım her gençle yaşadığı gibi
ve ölüm yine beni kendine esir ediyordu karşısındaki küçüklüğümü bana hissettirirken...

1 yorum:

ada dedi ki...

gidişine üzülemk yerine gidişine küfretmek geliyor içimden. evet. tam da böyle hissettiriyor. özet olmuş bu cümle.