31 Ekim 2010 Pazar

Al bir de burdan yak...

Yanlış hisler (!) sabahın köründe pineklenen beynimle birlikte içimin her köşesine...
İşte bu hisler, beni basan cinsten, göğüse oturmuş bir öküz misali.
Tam da bunlardı kaçtıklarım.
İşte şimdi başlıyoruz...
Tam şimdi, burada bulunduğum bu noktada ne kadar gerekliydi diye sorguluyorum.
Algılamalarım ve gördüklerim yaşamın daha kolay olması gerektiğini isyan ediyor içsel labirentlerimde.
Labirentlerimde peyniri mi arıyorum yoksa sadece yolları mı keşfediyorum acaba?
Bir hattı bitirdiğimde, acaba, diğer hat da aynı derecede keşfedilesi gelecek mi bana?
Bir tarafım realist mühendisi,
Bir tarafım basit bir kadını ve
Derinlerimdeki his inadına'yol'u ortaya çıkarsada, soru yine aynı kesişimde görünür oluyor!
Peynir mi, kapan mı yahut tuzak mı;
Yoksa yalnızca keşfedilesi bir yol daha mı yelkenleri açası ?!?!?!?!?!...

Hiç yorum yok: